roaccutane etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
roaccutane etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Eylül 2013 Pazar

Neden Güneşten Korunmalıyız?

İşte bu yüzden:

bill mcelligott sun damage

28 yıllık kamyon sürücüsünün güneş gören tarafı kırış kırış. Yüzünün iki tarafında neredeyse 20 yıl var!!!

Cildin yaşlanmasının EN ÖNEMLİ nedeni güneş. Bu yüzden güneşten gerçekten korunmak lazım. Peki nasıl? Aslında güneşten korunmanın en sağlıklı yolu ona hiç maruz kalmamak. Ama tabi bu mümkün olmayan bir yol. O zaman ikinci yol olan güneş kremlerini seçmek gerek. Bu arada güneş kremleriyle ilgili de oldukça farklı görüşler olduğunu söylemem gerek. Kremlerin içindeki ağır kimyasalların cilt tarafından emildiğini, hatta cilt kanserine neden olduğunu, vücuttaki östrojen seviyesini olumsuz etkilediğini iddia edenler var.

Ben güneş kremi kullanmayı seçenlerdenim. Bunun temel nedeni roaccutane ve sonrası dönemde doktorumun sıkı sıkıya güneş koruyucu kullanmamı tembihlemesi.

Güneş kremleriyle ilgili envai çeşit bilgi var nette, ben bu konulara hiç girmek istemiyorum bu yüzden. Direk kullandığım ürünlere geçeceğim.

1- La Roche Posay Anthelios AC



"Matte extreme fluid" deniyor. Mat bitişli aşırı akışkan. Aşırı akışkan kısmı çok doğru.



Ama bitişini hiç sevmedim, çünkü ne kadar az da kullansam yüzümde tortu türü değişik kalıntılar bıraktı.

2- Shiseido Sun Protection Lotion



Roaccutane kullananlara asla gelmez. Hem cildi kurutuyor, hem de tüm güneş koruyucularının ortak sorunu olan beyaz kalıntı bırakıyor. Resimde çok gözükmüyor galiba ama elime çok çok az miktar ürün uyguladım ve beyazlık ortada.


3- Solante Tele-Rubor Tinted


Tinted yani renkli.


Ama bu renk yüzünüzde belli olmuyor. Bu rengi daha çok güneş kremlerindeki beyazlığın olmaması için diye düşünebilirsiniz. Örneğin yukarıda ürünün alt tarafında ürünü yedirdiğim yer de var, ama renk hiç belli olmuyor.

Bu üründen çok memnunum. Bir kere nemlendirmesi çok iyi.Roaccutane hastaları için öncesinde bir nemlendirici uygulamak şart tabi ama böyle sorunu olmayanlar için tek başına nemlendirici görevini bile yapar.
Yukarıda dediğim gibi beyazlık bırakmıyor.
Üstüne fondöten uygulanabiliyor.
Roaccutane hastalarının baş belası kızarıklıklara karşı özel bir formülü var.
Koruması çok çok iyi (günde 1 kere sürmenin yeteceği söyleniyor).
Gramajına göre fiyatı çok iyi, çok az bir miktarını kullanmak yetiyor. Dolayısıyla çok ekonomik.

Kısacası ben güneş kremimi buldum.

NOT: Güneş kremlerinin her akşam yüzden temizlenmesi gerekiyor (barındırdıkları kimyasallardan ötürü). Bunun en garanti yolu da makyaj yağları.

21 Nisan 2013 Pazar

Roaccutane ve Dudaklar -2-


Burada roaccutane döneminde kullandığım dudak bakım ürünlerini listelemiştim. Yeni (ve son) listemle karşınızdayım.


1- Lypsyl Dudak Kremi


Hala favorim.


2- Blistex MedPlus


Bir diğer favorim.

3- Nivea Med Protection




SPF 15 özelliği var. 3. sırada olmasının en önemli nedeni diğerlerinden daha ucuz olması. Normal Nivea lipsticklerinden çok daha iyi ama bence "Med Protection" bu ürün için çok iddialı bir ad olmuş.

4- Burt's Bees Bal Özlü


Bence abartıldığı kadar iyi değil. Normal insanlar için yeterli gelebilir, ama roaccutane kullananların çok sık tekrarlaması gerekiyor dudaklarına. Ayrıca içlerinde en pahalı olanı. Daha iyisini daha ucuza almak varken?


5- Neutrogena SPF 20 Dudak Kremi


Yazın sırf SPF'sinden dolayı alınabilir, ama roaccutane hastalarını kesmez.


6- The Body Shop Hemp Lip Conditioner


Tek kelimeyle: Olmamış!!!

27 Mart 2013 Çarşamba

Roaccutane ve Yüz Kızarması

Okuduğum kitap, susuz kalan bir vücutta yüz kızarmasının görülebileceğini söylüyor. Paylaşmak istedim.


O zaman hadi şimdi hepimiz 1 bardak su içelim, üşenmeyelim :)

13 Mart 2013 Çarşamba

Roaccutane - 127. Gün

Hamilelikte 3-6. aylar arasını en keyifli dönem olarak adlandırırlar. Roaccutane tedavisinde de 3. aydan sonrası en keyifli anlar bence. Sivilceler artık geçmiş oluyor, çıkarsa bile tek tük çıkıyor, ciltte çok büyük bir düzelme yaşanıyor, her gören "aaa, cildin ne güzel olmuş" diyor vs vs...

Ama insanoğlu çok nankör. Bu sefer de "benim cildim niye bu kadar kırmızı? Neden bu sivilce izleri hala geçmedi?" diyor. Eski sivilceli günlerini unutup, biran önce bebek poposu cilde kavuşmak istiyor. Halbuki sabırlı olmak lazım :)

Çoğu gitti, azı kaldı...Çok şükür.

3 Mart 2013 Pazar

Avene Clean-Ac Nemlendirici Krem vs. La Roche Possay Effaclar H Nemlendirici Krem

Burada roaccutane sırasında kullandığım nemlendirici kremi anlatmıştım. Farklı ürünleri de deneyeyim dedim ve Avene Clean-Ac'ı seçtim:


Web'den:


AVENE CLEAN AC
( İsotretinoin Tedavisi İçin destekleyici Bakım Kremi )

Roaccutane tedavisinin yan etkilerine karşı cildin aşırı kuruluk ve gerginliğinin giderilmesinde ve tahrişin azaltılmasında kullanılır. Cilt bariyerini onarıp cildi rahatlatarak tedaviye uyumu kolaylaştırır. Nemlendirici glikol, besleyici shea ve jojoba yağı, anti-enflamatuar özellikli çinko glukonat ve yumuşatıcı alfa bisabolol içerir.


Avene 


Sadece roaccutane tedavisi esnasında veya aşırı kuru yangılı ciltlerin yatıştırılmasında

Avene 


Her gün sabah veveya akşam mükemmel bir şekilde temizlenmiş yüze ve boyna nazik hareketlerle masaj yaparak uygulanır. 


Nemlendirmesi çok başarısız, cilt kolay emmiyor, çok yağlı ve yüzü de çok yağlı gösteriyor, yüzde kalıntı bırakıyor. Bir daha almayacağım. Effaclar H'ye devam...

23 Şubat 2013 Cumartesi

La Roche Posay Effaclar H Köpük Temizleyici vs Avene Clean Ac Yüz Temizleme Kremi

Burada roaccutane döneminde kullandığım temizleyiciyi anlatmış ve başka ürünler arayışında olduğumu söylemiştim. İşte başka ürün :)


Web'den:

Yararları
  • Temizleyici : Çok yumuşak tensiyo aktifleri cildinizi kurutmadan ve zarar vermeden temizler, nemlendirmeye* ve koruyucu bariyerini yapılandırarak eski rahatlığına kavuşmasına yardımcı olur.
  • Rahatlatıcı : Rahatlatıcı ve tahriş giderici Avène Termal Suyu, anında rahatlık hissi sağlar.
  • Besleyici : Hindistan cevizi, karite yağı ve jojoba yağının besleyici özellikleri sayesinde, cildinizin beslenmesine yardımcı olur; cildiniz ihtiyaç duyduğu rahatlığa kavuşur.
*cildin üst katmanları

Benim için uygun mu ?

Clean-Ac Crème lavante, kurutucu akne tedavileri sonucu tahriş olmuş genç ciltler için özel olarak önerilir.

Doğru uygulama
  • Cildinizi nemlendirin.
  • Kremi uygulayın ve köpürtün.
  • Gerektiği kadar durulayın ve temiz bir havluyla nazikçe kurulayın.


La Roche Posay'in köpük formunun aksine bu losyon gibi bir yapıya sahip.


Hafif lavanta kokusu var, rahatsız olanlar olabilir ama ben seviyorum. La Roche Posay'e göre bence daha hafif, daha iyi temizleyen ve daha az cildi kurutan bir ürün.

Bu karşılaştırmanın galibi Avene.

5 Şubat 2013 Salı

Roaccutane - 91. Gün

3. ayı da devirdik çok şükür. 3. ayım birinci ve ikinci aylara nazaran daha rahat geçti. Hatta son haftalar hiç sivilce bile çıkmamıştı. Ama adet dönemimde ne yazık ki yine sivilce çıktı 3 tane, biri de baya büyüktü. Bu durum çok moralimi bozdu. Doktora sordum adet döneminde hala sivilce çıkması normal mi diye, tabi normal, daha sonuç almak için çok erken dedi. Ne biliyim insan kendini forumlarda okuduklarıyla karşılaştırıyor hep. Kimsenin sivilcesi yokken sende hala çıkınca moralin bozuluyor tabi....

Ne diyetime dikat ediyorum eskisi gibi, ne de içtiğim suya. Ama titreyip kendime gelmem lazım farkındayım :)

Kas ağrılarım, eklem ağrılarım devam ediyor.

Yüzüm hala kızarık, ilaç öncesinde izlerim bu kadar belli olmuyordu bu konuda netim.

Ama hiç mi olumlu tarafı yok? Tabi ki var. Artık her gören "yüzüne ne yaptın? çok düzelmiş" diyor. Hoş bence henüz o kıvamda değil, ama umut var :) Yüzüm daha pürüzsüz, daha yumuşak. İnsan formatına yaklaşıyorum yavaş yavaş :)

11 Ocak 2013 Cuma

Roaccutane - 66. Gün

Sivilcelerim yavaş yavaş sönmeye başladılar, en kötü dönemi geride kalmıştır inş. 2 tane kistik sivilce kaldı. Dikkat ettiğim bir şey de çıkan sivilcelerin daha çabuk sönmesi.

Yüzüm çok kırmızı, evde normal olan yüzüm soğuğu yiyince şirin babaya dönüyor. Bunun çaresi yok galiba.

Ellerimdeki egzamalar için bir çözüm buldum, yakında postu gelecek.

Kas ağrılarım çok azaldı, ama halsizliğim hala devam ediyor. O kadar ki sürekli uyumak istiyorum.

29 Aralık 2012 Cumartesi

Roaccutane ve Dudaklar

Roaccutane'de ikinci ayımı doldurmak üzereyim ve çok şükür şimdiye kadar dudaklarımda herhangi bir kuruma, çatlama, kanama, soyulma vs. olmadı. Bu durumda kullandığım lipsticklerin etkisi olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle şunu söylemek istiyorum, dudaklar için forumlarda bepanthen, hametan gibi kremlerin önerildiğini görmüştüm. Ama ne hikmetse bu ürünleri önerenler aynı zamanda da kuruluktan şikayet ediyorlardı. Eee demek ki kullanılan ürünler yanlış?!?! Ben özellikle dudak için üretilmiş ürünler kullanmayı daha mantıklı buldum en başından beri.

Kullandığım ürünleri en az sevdiğimden en çok sevdiğime göre sıralacağım:

4- The Body Shop Hemp Lip Conditioner


TBS'nin kenevirli HEMP serisini sanırım duymuşsunuzdur. Çok kuru cilt için üretilmiş bir seri. Özellikle el kremi çok başarılı. Ama maalesef aynı şeyi dudak kremi için söyleyemeyeceğim. Nemlendirmesi yetersiz, koruma özelliği yetersiz. Kesinlikle Roaccutane hastalarının kullanabileceği bir ürün değil. Bir daha almam.

3- Neutrogena SPF 20 Dudak Kremi


Roaccutane hastası olmayanlar bu ürünü sevebilirler. Nemlendirmesi falan güzel bence, ama bize yetmiyor. Aynı fiyata daha iyisi varken neden azıyla yetinelim ki? :) Bir daha almam.

2- Blistex MedPlus


Bu ürünün bir de lip balm şeklinde olanı var, ama kremi dudağıma elimle sürmek bana hijyenik gelmediği için ben bunu tercih ettim. Mentollü aromasıyla özellikle uzun süredir nemlendirilmemiş dudakları çok ferahlatıyor. Nemlendirmesi, koruması da güzel. Bence başarılı bir ürün. Ama roaccutane kullanmayanların böyle bir ürün almalarına gerek yok bence. İlacı bitirene kadar bu üründen alırım. Her yerde bulabilirsiniz.

1- Lypsyl Dudak Kremi


Bu ürünü yabancı forumlarda duydum ve Gratis'te görünce kaptım hemen. Başka bir yerde satılıyor mu bilemiyorum, ben hiç rastlamadım. Ana maddesi balmumu, öyle karman çorman bir içeriği yok yani. Kokusu çok hoş, SPF 15'i var. Nemlendirmesi, koruması çok iyi. Atıyorum diğer ürünlerle 1 saatte bir yenileme ihtiyacı hissederken, bununla bu süre 2 saate çıkıyor. Gerçekten çok güzel bir ürün. Ben ambalajına da hastayım. Küçük bir arı var, arıyı ittirince ürün çıkıyor. Çok hoş :)

Bu ürünü hem roaccutane hastalarına, hem de herkese öneririm. Benim de bundan sonra sürekli alacağım bir ürün olacak bu.

Bu tanıttığım ürünlerin hepsi aşağı yukarı 7-8 TL. Dolayısıyla fiyat-performans karşılaştırması yapmadım.

22 Aralık 2012 Cumartesi

La Roche Posay Effaclar H Köpük Temizleyici

Burada aynı serinin nemlendirici kreminden bahsetmiştim. Şimdi de köpük temizleyicisini tanıtacağım. Bildiğiniz gibi bu seri roaccutane tedavisi görenler için üretilmiş.

Web'den:


Kurutucu dermatolojik tedaviler altındaki ciltler için yatıştırıcı, temizleyici köpük.

Akne karşıtı  kurutucu tedaviler sonucunda  güçsüzleşmiş yağlı ciltlerde temizleme sağlar.

CILT TIPI /PROBLEMI

Akne karşıtı  kurutucu tedaviler sonucunda  güçsüzleşmiş yağlı cilt.

FAYDALAR

Cilt temizlenmiş, arınmış ve yatışmış hisseder.

KULLANIM

Tedaviniz süresince sabah ve akşam biraz su ile yüze narince masaj yaparak uygulayın. İyice durulayın.


Bu bir köpük. Kullanmadan önce şişeyi biraz çalkalamak gerekiyor. 


Yukarıdaki açıklamada tek katılmadığım şey yüzün sabah ve akşam yıkanması. İlk başta ben de öyle denedim ama cildim aşırı derecede kurudu. Bu yüzden ben artık sadece akşamları yıkıyorum cildimi. Bence günde 2 kere kullanılacak kadar hafif bir temizleyici değil. Evet yüzümü yıkadıktan sonra aşırı kuruma, gerilme falan olmuyor ama cildimi temizleyecek daha hafif bir ürün arayışındayım. Bulursam bundan almam bir daha.

21 Aralık 2012 Cuma

Roaccutane - 45. Gün

İlaca başladığımdan beri yüzüm en kötü halinde sanırım. Bir sürü kistik sivilce var yüzümde. Hatta 3ü 4ü birleşip yara gibi tuhaf bir şeyler oluşturuyorlar. Normal içi dolu sivilceler hemen geçiyor, ama bu kistik sivilceler içinde irin olmayan etler gibi çıkıyor ve çıktıklarında 2-3 hafta suratımda kalıyor. 2. ayda cildin en kötü halini alacağını zaten her yerde okumuştum. İnş bundan sonra daha kötüye değil, daha iyiye gider yüzüm. Kendimi hep "bu yüzünün en kötü hali" diye avutuyorum çünkü.

Ellerim görece daha iyi durumda. Ellerime ne kullandığımla ilgili ayrı bir post gelecek.

İlginç bir gözlemim var. Tırnaklarım manikürlü gibi. Acaba başkalarında da böyle bir şey oldu mu merak ediyorum.

Sabahları çok çok zor uyanıyorum, sırtım, omurgam, kaburgam ağrı içinde...Bazen dizlerim de ağrıyor.

Birazcık sinir de yaptı bu ilaç. İnş arkadaşlarımı kırmıyorumdur :(

15 Aralık 2012 Cumartesi

La Roche Possay Effaclar H Nemlendirici Krem

Eveeet, roaccutane tedavisi sırasında kullandığım ürünleri tanıtacağımı söylemiştim. Bu kremle başlayalım:

Webden:


Kurutucu dermatolojik tedaviler altındaki ciltler için yatıştırıcı, nemlendirici bakım.

Akne karşıtı  kurutucu tedaviler sonucunda  güçsüzleşmiş yağlı ciltlerde nemlendirme ve rahatlık hissi sağlar.

CILT TIPI /PROBLEMI

Akne karşıtı  kurutucu tedaviler sonucunda  güçsüzleşmiş yağlı cilt.

FAYDALAR

Ciltteki kuruluk azalurken cilt rahatlamış ve nemlenmiş hisseder.

KULLANIM

Tüm cilde tedavi gördüğünüz süre boyunca sabah ve akşam uygulayın.

EFFACLAR H Kurutucu cilt bakım ürünleri tarafından güçsüzleştirilmiş yağlı cildi 

nemlendirir. Aynı zamanda, koruyucu hidrolipidik tabakasını yenilemesi için cildin 

ihtiyacı olan yağları verir. İçeriğindeki Ceramide 5 sayesinde cildin bariyer işlevini

güçlendirir. La Roche-Posay Termal Suyu ve Bisabolol eklenmiş formülü ile tahriş ve

kızarıklıkları rahatlatır.

Görüldüğü üzere benim gibi akne tedavisi görenler için üretilmiş bir ürün bu. Nemlendirmesi, cildi rahatlatması çok iyi. Makyaj altına harika bir baz oluyor -evet, hala makyaj yapıyorum cildime :( cildimin çok fazla kurumadığını söylemiştim, bunun bir nedeni de bu kremin işini çok iyi yapması olabilir.

Sadece 2 olumsuz özelliği var. Birincisi cilt tarafından hemen emilmiyor, biraz beklemek lazım. İkincisi de fiyatına göre ürün çok az (40 ml). Ama işini iyi yapan bir krem için bunları göze almaya değer bence.

Peki tedavi görmeyen ciltler bu ürünü kullansın mı? Cevap çok basit. HAYIR :)

8 Aralık 2012 Cumartesi

Roaccutane - 32. Gün

İlk ayımı devirdim :)

Cildim ve dudaklarım iyi durumda, hatta doktor bile maşallahın var dedi.

Ellerimdeki egzamalar için hametan krem verdi, ben daha öncesinde silverdin ve medacassol da kullanmıştım. Şu anda daha iyi durumda ellerim. Doktor kış günü soğuktan, sık yıkamaktan kaçınmam gerektiğini ve ellerimi sık sık nemlendirmemi söyledi.

Saçlarım hafif kepeklenmişti, ama şimdi iyi durumdalar.

Yüzüm kıpkırmızı :( sanırım hep böyle olacak, kabullenmek gerek.

İlk aya göre yüzümde daha fazla sivilce çıkmaya başladı. Forumlarda zaten 2. ayda yüzün en kötü duruma geldiğini okumuştum. Sanırım benim de öyle olacak. Voltran sivilceler de çıkıyor, ama yaklaşık 1 hafta içinde geçiyor. Ama aynı anda her tarafı sivilce basmıyor. Mesela 2-3 tane çıkıyor, onlar geçiyor, başka yerde 2-3 tane çıkıyor...

Bol su içiyorum. Doktor iyi yapıyorsun dedi, ilacın toksinlerinin vücuddan atılması için su şart.

Kolestrol biraz yükselmiş, ama son hafta diyetime dikkat etmemiştim.

Hafif yorgunluk ve aşırı uyku durumları var. Normalde de pek aktif biri değildim zaten :)

Yavaş yavaş kullandığım ürünleri de tanıtmaya başlayacağım.

25 Kasım 2012 Pazar

Roaccutane - 19. Gün

Zaman tahmin ettiğimden de hızlı ilerliyor. Neredeyse 3. haftam bitmek üzere.

Yüzümde hafif kuruluklar var, ama pul pul dökülme yok. Yani beni gören biri roaccutane kullandığımı anlamaz, sadece kuru bir cildim olduğunu düşünür :) Dudaklarımın maşallahı var, hiç kuruma, çatlama, kanama yaşamadım. Biraz daha zaman geçsin, dudaklarıma ne kullandığımı anlatacağım. Şimdilik temkinli yaklaşıyor, belki de benim dudaklarım daha sonra kurumaya başlayacaktır diyorum çünkü.

Cildimde de henüz bir kuruma yaşamadım. Bunun nedenini her banyo sonrası tüm vücuduma sürdüğüm bebek yağına bağlıyorum. Ben Johnson's Bebek Yağı'nın aloe veralı olanını kullanıyorum.


Harika kokuyor...Banyo sonrası ıslak cildime uygulayıp bir süre bekliyorum ki vücudum iyice emsin yağı. Bu arada roaccutane kullananlara nacize bir tavsiyem banyo yaparken sıcak sudan kaçınmaları yönünde. Su ne kadar sıcak olursa, cilt de o kadar kuruyor. Dayanabileceğiniz ılıklıkta suyla banyo yapmalısınız mümkünse.

İlacın ufak tefek yan etkileri de var elbet :) En büyük etkisini ellerimde gördüm. Egzama türü yaralar oluştu ellerimde. Fotoğraftaki halim henüz başlangıç aşamasındaydı, şimdi ellerim daha kötü durumda. Henüz doktora göstermedim, bepanthen sürüyorum ve sık sık nemlendiriyorum.


Zaten bu tür yaralar ilacın en sık görülen yan etkilerindenmiş. Ama benim roaccutane kullananlara tavsiyem temizlik yaparken mutlaka ve mutlaka eldiven kullanmaları. Cilt çok hassas olduğu için hemen tahriş oluyor.

Saçım hafif kepeklenmeye başladı, öyle çok ciddi boyutlarda değil, ama kafamı kaşıdığımda kepekler ortaya çıkıyor. Kafam deri değiştiriyor sanırım.

Sivilcelerim çıkmaya devam ediyor. Adet dönemi öncesi eskiden yüzümün her tarafını sivilce basardı, bu sefer öyle olmadı. Yüzümün sadece bir tarafını sivilce bastı :) Yani çıkan sivilcelerin beni üzmesi gerekir normalde değil mi? Ama ben sivilce çıktıkça seviniyorum, ohh ohhh çıksınlar da altta sivilce mivilce kalmasın, hepsi yüzeye çıksın diyorum.

Henüz intihar girişiminde de bulunmadım :) depresyon vs de olmadı henüz. Tam tersi daha bi mutluyum, bu kadar süre ertelediğim tedaviye sonunda başlayabilmek beni mutlu yaptı.

Haaa kolestrolüm de harika çıktı, normal değerlere düşmüş. Bunda her sabah içtiğim portakal suyunun, sık sık yediğim bulgur pilavının ve hiç yemediğim kırmızı etin etkisi olduğunu düşünüyorum.

Çok şükür şimdilik her şey iyi gidiyor.

16 Kasım 2012 Cuma

Roaccutane - 10. Gün

10. günü de bitirdim çok şükür. Yüzüm hafiften kurumaya başladı, ama pul pul dökülme olmadı. Dudaklarım sağlam çok şükür, çünkü çok sık nemlendiriyorum. 

Bir tane "voltran" sivilcem çıktı, 1 haftadır henüz geçmedi, ama küçülmeye başladı diyebilirim. Ayrıca 2 tane de içi dolu sivilcem var, sanırım ki onlar da büyüyecekler. Şu noktada çıkan sivilceleri gerçekten hiç umursamıyorum, çünkü bu sivilceler eskiden de çıkıyordu. Ama bu sefer öyle olmayacak inş, tedavi görüyorum ve bu sivilceler azalacak (AMİN).

Şu andaki en büyük şikayetim yüzümdeki kırmızılık diyebilirim, kıpkırmızıyım. Arada yüzüm çok feci yanıyor, buzdolabını açıp yüzümü soğutuyorum :) 

Ellerim de çok sık kuruyor, sürekli nemlendiriyorum. 
En çok dikkat ettiğim şey, havaların da yavaş yavaş soğuduğu şu günlerde, evden çıkarken mutlaka ellerimi ve dudaklarımı nemlendirmek. Yoksa çok feci oluyor.

Günde 2 kere (sabah-akşam) yüzümü temizleyiciyle yıkıyordum, bunu bire indirdim (sadece akşam). Sabahları sadece suyla yıkıyorum yüzümü. Bu sayede yüzümün daha az kuruduğunu hissediyorum.

Günde yaklaşık 4.5 litre (3 tane 1.5 litrelik şişe) su içiyorum. Yabancı forumlar roaccutane kullananların günde yaklaşık 1 galon (3.8 litre) su içmesini söylüyorlar. 
Ben ayrıca günde 2 kupa yeşil çay içiyorum. Yeşil çayın her şeye faydası var bildiğiniz gibi. 

Yediklerime dikkat ediyorum, kırmızı eti hayatımdan çıkardım, tatlıyı azalttım. Bu sayede sivilcelerim düzelirken, cillop gibi de olucam inş :)

Bazen (özellikle bilgisayara uzun süre, ara vermeden baktığımda) gözlerimde hafif yanma oluyor. Çok çok nadir bel ağrısı oluyor. Ama bunların hiç biri çekilmeyecek şeyler değil. 

Şimdilik çok şükür iyiyim.

10 Kasım 2012 Cumartesi

Roaccutane - 4. Gün

Blogumu az çok takip edenler sivilce sorunu yaşadığımı bilirler. Yaklaşık 2 yıldır şiddetli bir şekilde yaşadığım bu sorundan kurtulmak için sanırım her şeyi denemişimdir: antibiyotik tedavileri, dışarıdan uygulanan kremler, jeller, her türlü koca karı ilaçları vs. Bu süreçte öğrendiğim tek şey sivilceleri geçirmek değil, kontrol altına alabilmek oldu. Yüzüm asla ve asla "0" sivilceli bir hale gelemedi, bazı günler yüzümü sivilceler bastı, bazı günler de görece olarak sivilcelerim söndü. AMA HİÇBİR ZAMAN YÜZÜM DÜZELMEDİ.

Tabi ki bana da o malum ilacı önerdiler. Ama ben yan etkilerinden ve internette okuduklarımdan dolayı bu ilaçtan o kadar çok korkuyordum ki, ömür boyu sivilceli gezmeyi göze almıştım.

Ama artık havlu attım. Çünkü artık her yeni çıkan sivilce daha derin izler bırakıyordu. Yüzümdeki sivilce lekelerinin haddi hesabı yoktu. Yani şöyle diyeyim, yüzümde kırmızı lekeli yerlerden orjinal ten rengim gözükmüyordu.

Ben de 7 Kasım 2012 itibarıyla roaccutane tedavisine başladım. Şansızlığım roaccutane'la birlikte zaten yükselecek olan kolestrolümün tedavi öncesinde de yüksek çıkması oldu. Ama doktorum yine de tedaviye başlamayı uygun gördü, sadece kan tahlillerini ayda bir yerine 2 haftada 1 vereceğim. Günlük 40 mg (sabah 20 mg, akşam 20 mg) olarak başladım. Bu arada kolestrolümün daha fazla yükselmemesi için yediklerime de dikkat etmeye başladım.

Blogumda bu süreci düzenli olarak paylaşmak, benim gibi tedavi gören veya göreceklere yol göstermek istiyorum. Neler yaşıyorum, neler kullanıyorum vs.. her şey blogumda yer alacak. İnşallah herkese faydalı olurum.

Gelelim ilk 4 günümün yorumlarına. Roaccutane'ın 2. günü sabah uyandığımda sol yanağımda 8 adet, içi irin dolu minik sivilce gördüm. Forumlardan bu sivilcelerin deli gibi büyüyeceğini, hatta birleşip voltranı oluşturacaklarını okumuştum. Bu yüzden çok korktum. Ama o sivilceler (nasıl oldu hala anlayabilmiş değilim) ertesi günü sönüp gittiler. 1-2 tane büyük sivilcem çıktı, ama bu sivilceler zaten çıkıyordu normalde de. BEN O YÜZDEN ROACCUTANE'A BAŞLADIM ZATEN :) Dolayısıyla bu sivilceler şu anda hiç moralimi bozmuyor. Henüz dudak kuruluğu yaşamıyorum, çünkü dudaklarımı çok düzenli bir şekilde nemlendiriyorum. Tabi ileride bu nemlendiriciler yeterli gelmeyecektir büyük ihtimalle. Yüzümde kuruma, pul pul dökülme de olmadı henüz. İlk haftanın sonunda başlıyormuş galiba bu durum. Şu andaki tek şikayetim yüzümün kızarması. İlacı kullanmaya başladığım günden beri kırmızı bir yüzle geziyorum. E o kadar da olsun artık, beni çok rahatsız etmiyor bu durum zaten. 3. gün ellerim kurumuştu (normalde elime pek nemlendirici sürmem), şimdi düzenli olarak elime krem sürüyorum ve kuruluk şikayetim de kalmadı.

Bu arada günde 4 litreye yakın su içiyorum. Bol su ilacın kalıntılarının vücuddan atılması için önemliymiş. Ayrıca vücudu da nemlendiriyormuş. Yediklerime dikkat ettiğimi söylemiştim, abur cuburu minimuma indirdim  diyebilirim.

Şimdilik çok şükür her şey iyi başladı...