Yazmakta çok geç kaldığım bir ürün.
Netten:
Yeni Advanced Night Repair Synchronized Recovery Complex ile cilt onarımının senkronizasyonunu ve koruma sürecini en doğru zamanda gerçekleştirmeye yardımcı olan Chronolux™ Teknolojisi sürekli, yoğun ve en uygun gece onarımını sağlar. Buna ek olarak, içindeki yeni patentli teknolojisi Alkyl Guanine Transferase (AGT) cildin görünen hasarlarının onarılmasına yardımcı olur. Advanced Night Repair Synchronized Recovery Complex cildin sürekli olarak kendini onarmasına ve görünümünü de üç şekilde geliştirmesine yardımcı olur: Sürekli Senkronize Onarım, Geliştirilmiş Çevresel Onarım, Önleme & Nemlendirme. Sabah ve akşam uygulayınız.
Ürün hem yaşlanma belirtileriyle, hem cilt tonundaki farklılıklarla, hem de kurulukla mücadele ediyor. Roaccutane kullanan yaşı geçmiş biri başka ne ister? :)
Roaccutane kullanan birinin cildinin kuru gözükmemesi çok çok iddialı bir cümle. Ama benim cildim öyle işte. Bunun en önemli nedenlerinden birinin de bu serum olduğunu düşünüyorum ben. Bu sayede cildim kurumadı ve sivilce izlerim eskisinden daha az kırmızı (tabi bunda ilacın da etkisi olabilir). Çizgiler konusunda pek bir şey diyemeyeceğim, pek çizgim yok çünkü.
Yapısı koyu serum şeklinde, asla yağlı değil, cilt çok hızlı bir şekilde emiyor ürünü.
Sabah-akşam kullanımı önerilmiş ama ben sadece akşamları kullanıyorum. Akşamları hücresel onarım, gündüz de güneşin zararlı ışınlarına karşı koruma yapıyormuş. Gündüz makyaj altına da kullanılabilir rahatlıkla.
Ben direk yüzüme damlatıyorum ürünü, 3 damla sağ yüzüme, 3 damla sol yüzüme olacak şekilde. Tabi ki de temizlenmiş cilde. Normal ciltler ilave bir nemlendiriciye ihtiyaç duymayabilirler, ancak ben üzerine nemlendiricimi de sürüyorum.
Ben 6 aylık roaccutane dönemimde 2 tane 50 ml'lik şişe bitirdim (ürünün ayrıca 30 ml ve 75 ml'lik şişeleri de mevcut). Çok güzel bir ürün ama maalesef çok pahalı. Roaccutane döneminde bana çok yardımcı oldu sağolsun :) ama ilaç sonrası bir daha almam, daha doğrusu alamam.
15 yaşından itibaren her yaşın kullanılabileceği söyleniyor. Eğer maddi durumunuz yerindeyse kesinlikle kullanın. Genç ciltler geleceğe yatırım yapmış olur, olgun ciltler tedaviye başlamış olur. Ama fiyatının çok çok pahalı olduğunu tekrar söylemek isterim.
cilt bakımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cilt bakımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
12 Mayıs 2013 Pazar
27 Mart 2013 Çarşamba
Roaccutane ve Yüz Kızarması
Okuduğum kitap, susuz kalan bir vücutta yüz kızarmasının görülebileceğini söylüyor. Paylaşmak istedim.
O zaman hadi şimdi hepimiz 1 bardak su içelim, üşenmeyelim :)
O zaman hadi şimdi hepimiz 1 bardak su içelim, üşenmeyelim :)
13 Mart 2013 Çarşamba
Roaccutane - 127. Gün
Hamilelikte 3-6. aylar arasını en keyifli dönem olarak adlandırırlar. Roaccutane tedavisinde de 3. aydan sonrası en keyifli anlar bence. Sivilceler artık geçmiş oluyor, çıkarsa bile tek tük çıkıyor, ciltte çok büyük bir düzelme yaşanıyor, her gören "aaa, cildin ne güzel olmuş" diyor vs vs...
Ama insanoğlu çok nankör. Bu sefer de "benim cildim niye bu kadar kırmızı? Neden bu sivilce izleri hala geçmedi?" diyor. Eski sivilceli günlerini unutup, biran önce bebek poposu cilde kavuşmak istiyor. Halbuki sabırlı olmak lazım :)
Çoğu gitti, azı kaldı...Çok şükür.
Ama insanoğlu çok nankör. Bu sefer de "benim cildim niye bu kadar kırmızı? Neden bu sivilce izleri hala geçmedi?" diyor. Eski sivilceli günlerini unutup, biran önce bebek poposu cilde kavuşmak istiyor. Halbuki sabırlı olmak lazım :)
Çoğu gitti, azı kaldı...Çok şükür.
3 Mart 2013 Pazar
Avene Clean-Ac Nemlendirici Krem vs. La Roche Possay Effaclar H Nemlendirici Krem
Burada roaccutane sırasında kullandığım nemlendirici kremi anlatmıştım. Farklı ürünleri de deneyeyim dedim ve Avene Clean-Ac'ı seçtim:
Web'den:
Sadece roaccutane tedavisi esnasında veya aşırı kuru yangılı ciltlerin yatıştırılmasında
Her gün sabah veveya akşam mükemmel bir şekilde temizlenmiş yüze ve boyna nazik hareketlerle masaj yaparak uygulanır.
Web'den:
AVENE CLEAN AC
( İsotretinoin Tedavisi İçin destekleyici Bakım Kremi )
Roaccutane tedavisinin yan etkilerine karşı cildin aşırı kuruluk ve gerginliğinin giderilmesinde ve tahrişin azaltılmasında kullanılır. Cilt bariyerini onarıp cildi rahatlatarak tedaviye uyumu kolaylaştırır. Nemlendirici glikol, besleyici shea ve jojoba yağı, anti-enflamatuar özellikli çinko glukonat ve yumuşatıcı alfa bisabolol içerir.
Avene
Sadece roaccutane tedavisi esnasında veya aşırı kuru yangılı ciltlerin yatıştırılmasında
Avene
Her gün sabah veveya akşam mükemmel bir şekilde temizlenmiş yüze ve boyna nazik hareketlerle masaj yaparak uygulanır.
Nemlendirmesi çok başarısız, cilt kolay emmiyor, çok yağlı ve yüzü de çok yağlı gösteriyor, yüzde kalıntı bırakıyor. Bir daha almayacağım. Effaclar H'ye devam...
23 Şubat 2013 Cumartesi
La Roche Posay Effaclar H Köpük Temizleyici vs Avene Clean Ac Yüz Temizleme Kremi
Burada roaccutane döneminde kullandığım temizleyiciyi anlatmış ve başka ürünler arayışında olduğumu söylemiştim. İşte başka ürün :)
Web'den:
Yararları
Benim için uygun mu ?
Clean-Ac Crème lavante, kurutucu akne tedavileri sonucu tahriş olmuş genç ciltler için özel olarak önerilir.
Doğru uygulama
La Roche Posay'in köpük formunun aksine bu losyon gibi bir yapıya sahip.
Hafif lavanta kokusu var, rahatsız olanlar olabilir ama ben seviyorum. La Roche Posay'e göre bence daha hafif, daha iyi temizleyen ve daha az cildi kurutan bir ürün.
Bu karşılaştırmanın galibi Avene.
Web'den:
Yararları
- Temizleyici : Çok yumuşak tensiyo aktifleri cildinizi kurutmadan ve zarar vermeden temizler, nemlendirmeye* ve koruyucu bariyerini yapılandırarak eski rahatlığına kavuşmasına yardımcı olur.
- Rahatlatıcı : Rahatlatıcı ve tahriş giderici Avène Termal Suyu, anında rahatlık hissi sağlar.
- Besleyici : Hindistan cevizi, karite yağı ve jojoba yağının besleyici özellikleri sayesinde, cildinizin beslenmesine yardımcı olur; cildiniz ihtiyaç duyduğu rahatlığa kavuşur.
Benim için uygun mu ?
Clean-Ac Crème lavante, kurutucu akne tedavileri sonucu tahriş olmuş genç ciltler için özel olarak önerilir.
Doğru uygulama
- Cildinizi nemlendirin.
- Kremi uygulayın ve köpürtün.
- Gerektiği kadar durulayın ve temiz bir havluyla nazikçe kurulayın.
La Roche Posay'in köpük formunun aksine bu losyon gibi bir yapıya sahip.
Hafif lavanta kokusu var, rahatsız olanlar olabilir ama ben seviyorum. La Roche Posay'e göre bence daha hafif, daha iyi temizleyen ve daha az cildi kurutan bir ürün.
Bu karşılaştırmanın galibi Avene.
5 Şubat 2013 Salı
Roaccutane - 91. Gün
3. ayı da devirdik çok şükür. 3. ayım birinci ve ikinci aylara nazaran daha rahat geçti. Hatta son haftalar hiç sivilce bile çıkmamıştı. Ama adet dönemimde ne yazık ki yine sivilce çıktı 3 tane, biri de baya büyüktü. Bu durum çok moralimi bozdu. Doktora sordum adet döneminde hala sivilce çıkması normal mi diye, tabi normal, daha sonuç almak için çok erken dedi. Ne biliyim insan kendini forumlarda okuduklarıyla karşılaştırıyor hep. Kimsenin sivilcesi yokken sende hala çıkınca moralin bozuluyor tabi....
Ne diyetime dikat ediyorum eskisi gibi, ne de içtiğim suya. Ama titreyip kendime gelmem lazım farkındayım :)
Kas ağrılarım, eklem ağrılarım devam ediyor.
Yüzüm hala kızarık, ilaç öncesinde izlerim bu kadar belli olmuyordu bu konuda netim.
Ama hiç mi olumlu tarafı yok? Tabi ki var. Artık her gören "yüzüne ne yaptın? çok düzelmiş" diyor. Hoş bence henüz o kıvamda değil, ama umut var :) Yüzüm daha pürüzsüz, daha yumuşak. İnsan formatına yaklaşıyorum yavaş yavaş :)
Ne diyetime dikat ediyorum eskisi gibi, ne de içtiğim suya. Ama titreyip kendime gelmem lazım farkındayım :)
Kas ağrılarım, eklem ağrılarım devam ediyor.
Yüzüm hala kızarık, ilaç öncesinde izlerim bu kadar belli olmuyordu bu konuda netim.
Ama hiç mi olumlu tarafı yok? Tabi ki var. Artık her gören "yüzüne ne yaptın? çok düzelmiş" diyor. Hoş bence henüz o kıvamda değil, ama umut var :) Yüzüm daha pürüzsüz, daha yumuşak. İnsan formatına yaklaşıyorum yavaş yavaş :)
11 Ocak 2013 Cuma
Roaccutane - 66. Gün
Sivilcelerim yavaş yavaş sönmeye başladılar, en kötü dönemi geride kalmıştır inş. 2 tane kistik sivilce kaldı. Dikkat ettiğim bir şey de çıkan sivilcelerin daha çabuk sönmesi.
Yüzüm çok kırmızı, evde normal olan yüzüm soğuğu yiyince şirin babaya dönüyor. Bunun çaresi yok galiba.
Ellerimdeki egzamalar için bir çözüm buldum, yakında postu gelecek.
Kas ağrılarım çok azaldı, ama halsizliğim hala devam ediyor. O kadar ki sürekli uyumak istiyorum.
Yüzüm çok kırmızı, evde normal olan yüzüm soğuğu yiyince şirin babaya dönüyor. Bunun çaresi yok galiba.
Ellerimdeki egzamalar için bir çözüm buldum, yakında postu gelecek.
Kas ağrılarım çok azaldı, ama halsizliğim hala devam ediyor. O kadar ki sürekli uyumak istiyorum.
22 Aralık 2012 Cumartesi
La Roche Posay Effaclar H Köpük Temizleyici
Burada aynı serinin nemlendirici kreminden bahsetmiştim. Şimdi de köpük temizleyicisini tanıtacağım. Bildiğiniz gibi bu seri roaccutane tedavisi görenler için üretilmiş.
Web'den:
Web'den:
Kurutucu dermatolojik tedaviler altındaki ciltler için yatıştırıcı, temizleyici köpük.
Akne karşıtı kurutucu tedaviler sonucunda güçsüzleşmiş yağlı ciltlerde temizleme sağlar.
CILT TIPI /PROBLEMI
Akne karşıtı kurutucu tedaviler sonucunda güçsüzleşmiş yağlı cilt.
FAYDALAR
Cilt temizlenmiş, arınmış ve yatışmış hisseder.
KULLANIM
Tedaviniz süresince sabah ve akşam biraz su ile yüze narince masaj yaparak uygulayın. İyice durulayın.
Bu bir köpük. Kullanmadan önce şişeyi biraz çalkalamak gerekiyor.
Yukarıdaki açıklamada tek katılmadığım şey yüzün sabah ve akşam yıkanması. İlk başta ben de öyle denedim ama cildim aşırı derecede kurudu. Bu yüzden ben artık sadece akşamları yıkıyorum cildimi. Bence günde 2 kere kullanılacak kadar hafif bir temizleyici değil. Evet yüzümü yıkadıktan sonra aşırı kuruma, gerilme falan olmuyor ama cildimi temizleyecek daha hafif bir ürün arayışındayım. Bulursam bundan almam bir daha.
21 Aralık 2012 Cuma
Roaccutane - 45. Gün
İlaca başladığımdan beri yüzüm en kötü halinde sanırım. Bir sürü kistik sivilce var yüzümde. Hatta 3ü 4ü birleşip yara gibi tuhaf bir şeyler oluşturuyorlar. Normal içi dolu sivilceler hemen geçiyor, ama bu kistik sivilceler içinde irin olmayan etler gibi çıkıyor ve çıktıklarında 2-3 hafta suratımda kalıyor. 2. ayda cildin en kötü halini alacağını zaten her yerde okumuştum. İnş bundan sonra daha kötüye değil, daha iyiye gider yüzüm. Kendimi hep "bu yüzünün en kötü hali" diye avutuyorum çünkü.
Ellerim görece daha iyi durumda. Ellerime ne kullandığımla ilgili ayrı bir post gelecek.
İlginç bir gözlemim var. Tırnaklarım manikürlü gibi. Acaba başkalarında da böyle bir şey oldu mu merak ediyorum.
Sabahları çok çok zor uyanıyorum, sırtım, omurgam, kaburgam ağrı içinde...Bazen dizlerim de ağrıyor.
Birazcık sinir de yaptı bu ilaç. İnş arkadaşlarımı kırmıyorumdur :(
Ellerim görece daha iyi durumda. Ellerime ne kullandığımla ilgili ayrı bir post gelecek.
İlginç bir gözlemim var. Tırnaklarım manikürlü gibi. Acaba başkalarında da böyle bir şey oldu mu merak ediyorum.
Sabahları çok çok zor uyanıyorum, sırtım, omurgam, kaburgam ağrı içinde...Bazen dizlerim de ağrıyor.
Birazcık sinir de yaptı bu ilaç. İnş arkadaşlarımı kırmıyorumdur :(
15 Aralık 2012 Cumartesi
La Roche Possay Effaclar H Nemlendirici Krem
Eveeet, roaccutane tedavisi sırasında kullandığım ürünleri tanıtacağımı söylemiştim. Bu kremle başlayalım:
Webden:
Webden:
Kurutucu dermatolojik tedaviler altındaki ciltler için yatıştırıcı, nemlendirici bakım.
Akne karşıtı kurutucu tedaviler sonucunda güçsüzleşmiş yağlı ciltlerde nemlendirme ve rahatlık hissi sağlar.
CILT TIPI /PROBLEMI
Akne karşıtı kurutucu tedaviler sonucunda güçsüzleşmiş yağlı cilt.
FAYDALAR
Ciltteki kuruluk azalurken cilt rahatlamış ve nemlenmiş hisseder.
KULLANIM
Tüm cilde tedavi gördüğünüz süre boyunca sabah ve akşam uygulayın.
EFFACLAR H Kurutucu cilt bakım ürünleri tarafından güçsüzleştirilmiş yağlı cildi
nemlendirir. Aynı zamanda, koruyucu hidrolipidik tabakasını yenilemesi için cildin
ihtiyacı olan yağları verir. İçeriğindeki Ceramide 5 sayesinde cildin bariyer işlevini
güçlendirir. La Roche-Posay Termal Suyu ve Bisabolol eklenmiş formülü ile tahriş ve
kızarıklıkları rahatlatır.
Görüldüğü üzere benim gibi akne tedavisi görenler için üretilmiş bir ürün bu. Nemlendirmesi, cildi rahatlatması çok iyi. Makyaj altına harika bir baz oluyor -evet, hala makyaj yapıyorum cildime :( cildimin çok fazla kurumadığını söylemiştim, bunun bir nedeni de bu kremin işini çok iyi yapması olabilir.
Sadece 2 olumsuz özelliği var. Birincisi cilt tarafından hemen emilmiyor, biraz beklemek lazım. İkincisi de fiyatına göre ürün çok az (40 ml). Ama işini iyi yapan bir krem için bunları göze almaya değer bence.
Peki tedavi görmeyen ciltler bu ürünü kullansın mı? Cevap çok basit. HAYIR :)
8 Aralık 2012 Cumartesi
Roaccutane - 32. Gün
İlk ayımı devirdim :)
Cildim ve dudaklarım iyi durumda, hatta doktor bile maşallahın var dedi.
Ellerimdeki egzamalar için hametan krem verdi, ben daha öncesinde silverdin ve medacassol da kullanmıştım. Şu anda daha iyi durumda ellerim. Doktor kış günü soğuktan, sık yıkamaktan kaçınmam gerektiğini ve ellerimi sık sık nemlendirmemi söyledi.
Saçlarım hafif kepeklenmişti, ama şimdi iyi durumdalar.
Yüzüm kıpkırmızı :( sanırım hep böyle olacak, kabullenmek gerek.
İlk aya göre yüzümde daha fazla sivilce çıkmaya başladı. Forumlarda zaten 2. ayda yüzün en kötü duruma geldiğini okumuştum. Sanırım benim de öyle olacak. Voltran sivilceler de çıkıyor, ama yaklaşık 1 hafta içinde geçiyor. Ama aynı anda her tarafı sivilce basmıyor. Mesela 2-3 tane çıkıyor, onlar geçiyor, başka yerde 2-3 tane çıkıyor...
Bol su içiyorum. Doktor iyi yapıyorsun dedi, ilacın toksinlerinin vücuddan atılması için su şart.
Kolestrol biraz yükselmiş, ama son hafta diyetime dikkat etmemiştim.
Hafif yorgunluk ve aşırı uyku durumları var. Normalde de pek aktif biri değildim zaten :)
Yavaş yavaş kullandığım ürünleri de tanıtmaya başlayacağım.
Cildim ve dudaklarım iyi durumda, hatta doktor bile maşallahın var dedi.
Ellerimdeki egzamalar için hametan krem verdi, ben daha öncesinde silverdin ve medacassol da kullanmıştım. Şu anda daha iyi durumda ellerim. Doktor kış günü soğuktan, sık yıkamaktan kaçınmam gerektiğini ve ellerimi sık sık nemlendirmemi söyledi.
Saçlarım hafif kepeklenmişti, ama şimdi iyi durumdalar.
Yüzüm kıpkırmızı :( sanırım hep böyle olacak, kabullenmek gerek.
İlk aya göre yüzümde daha fazla sivilce çıkmaya başladı. Forumlarda zaten 2. ayda yüzün en kötü duruma geldiğini okumuştum. Sanırım benim de öyle olacak. Voltran sivilceler de çıkıyor, ama yaklaşık 1 hafta içinde geçiyor. Ama aynı anda her tarafı sivilce basmıyor. Mesela 2-3 tane çıkıyor, onlar geçiyor, başka yerde 2-3 tane çıkıyor...
Bol su içiyorum. Doktor iyi yapıyorsun dedi, ilacın toksinlerinin vücuddan atılması için su şart.
Kolestrol biraz yükselmiş, ama son hafta diyetime dikkat etmemiştim.
Hafif yorgunluk ve aşırı uyku durumları var. Normalde de pek aktif biri değildim zaten :)
Yavaş yavaş kullandığım ürünleri de tanıtmaya başlayacağım.
25 Kasım 2012 Pazar
Roaccutane - 19. Gün
Zaman tahmin ettiğimden de hızlı ilerliyor. Neredeyse 3. haftam bitmek üzere.
Yüzümde hafif kuruluklar var, ama pul pul dökülme yok. Yani beni gören biri roaccutane kullandığımı anlamaz, sadece kuru bir cildim olduğunu düşünür :) Dudaklarımın maşallahı var, hiç kuruma, çatlama, kanama yaşamadım. Biraz daha zaman geçsin, dudaklarıma ne kullandığımı anlatacağım. Şimdilik temkinli yaklaşıyor, belki de benim dudaklarım daha sonra kurumaya başlayacaktır diyorum çünkü.
Cildimde de henüz bir kuruma yaşamadım. Bunun nedenini her banyo sonrası tüm vücuduma sürdüğüm bebek yağına bağlıyorum. Ben Johnson's Bebek Yağı'nın aloe veralı olanını kullanıyorum.
Harika kokuyor...Banyo sonrası ıslak cildime uygulayıp bir süre bekliyorum ki vücudum iyice emsin yağı. Bu arada roaccutane kullananlara nacize bir tavsiyem banyo yaparken sıcak sudan kaçınmaları yönünde. Su ne kadar sıcak olursa, cilt de o kadar kuruyor. Dayanabileceğiniz ılıklıkta suyla banyo yapmalısınız mümkünse.
İlacın ufak tefek yan etkileri de var elbet :) En büyük etkisini ellerimde gördüm. Egzama türü yaralar oluştu ellerimde. Fotoğraftaki halim henüz başlangıç aşamasındaydı, şimdi ellerim daha kötü durumda. Henüz doktora göstermedim, bepanthen sürüyorum ve sık sık nemlendiriyorum.
Zaten bu tür yaralar ilacın en sık görülen yan etkilerindenmiş. Ama benim roaccutane kullananlara tavsiyem temizlik yaparken mutlaka ve mutlaka eldiven kullanmaları. Cilt çok hassas olduğu için hemen tahriş oluyor.
Saçım hafif kepeklenmeye başladı, öyle çok ciddi boyutlarda değil, ama kafamı kaşıdığımda kepekler ortaya çıkıyor. Kafam deri değiştiriyor sanırım.
Sivilcelerim çıkmaya devam ediyor. Adet dönemi öncesi eskiden yüzümün her tarafını sivilce basardı, bu sefer öyle olmadı. Yüzümün sadece bir tarafını sivilce bastı :) Yani çıkan sivilcelerin beni üzmesi gerekir normalde değil mi? Ama ben sivilce çıktıkça seviniyorum, ohh ohhh çıksınlar da altta sivilce mivilce kalmasın, hepsi yüzeye çıksın diyorum.
Henüz intihar girişiminde de bulunmadım :) depresyon vs de olmadı henüz. Tam tersi daha bi mutluyum, bu kadar süre ertelediğim tedaviye sonunda başlayabilmek beni mutlu yaptı.
Haaa kolestrolüm de harika çıktı, normal değerlere düşmüş. Bunda her sabah içtiğim portakal suyunun, sık sık yediğim bulgur pilavının ve hiç yemediğim kırmızı etin etkisi olduğunu düşünüyorum.
Çok şükür şimdilik her şey iyi gidiyor.
Yüzümde hafif kuruluklar var, ama pul pul dökülme yok. Yani beni gören biri roaccutane kullandığımı anlamaz, sadece kuru bir cildim olduğunu düşünür :) Dudaklarımın maşallahı var, hiç kuruma, çatlama, kanama yaşamadım. Biraz daha zaman geçsin, dudaklarıma ne kullandığımı anlatacağım. Şimdilik temkinli yaklaşıyor, belki de benim dudaklarım daha sonra kurumaya başlayacaktır diyorum çünkü.
Cildimde de henüz bir kuruma yaşamadım. Bunun nedenini her banyo sonrası tüm vücuduma sürdüğüm bebek yağına bağlıyorum. Ben Johnson's Bebek Yağı'nın aloe veralı olanını kullanıyorum.
Harika kokuyor...Banyo sonrası ıslak cildime uygulayıp bir süre bekliyorum ki vücudum iyice emsin yağı. Bu arada roaccutane kullananlara nacize bir tavsiyem banyo yaparken sıcak sudan kaçınmaları yönünde. Su ne kadar sıcak olursa, cilt de o kadar kuruyor. Dayanabileceğiniz ılıklıkta suyla banyo yapmalısınız mümkünse.
İlacın ufak tefek yan etkileri de var elbet :) En büyük etkisini ellerimde gördüm. Egzama türü yaralar oluştu ellerimde. Fotoğraftaki halim henüz başlangıç aşamasındaydı, şimdi ellerim daha kötü durumda. Henüz doktora göstermedim, bepanthen sürüyorum ve sık sık nemlendiriyorum.
Zaten bu tür yaralar ilacın en sık görülen yan etkilerindenmiş. Ama benim roaccutane kullananlara tavsiyem temizlik yaparken mutlaka ve mutlaka eldiven kullanmaları. Cilt çok hassas olduğu için hemen tahriş oluyor.
Saçım hafif kepeklenmeye başladı, öyle çok ciddi boyutlarda değil, ama kafamı kaşıdığımda kepekler ortaya çıkıyor. Kafam deri değiştiriyor sanırım.
Sivilcelerim çıkmaya devam ediyor. Adet dönemi öncesi eskiden yüzümün her tarafını sivilce basardı, bu sefer öyle olmadı. Yüzümün sadece bir tarafını sivilce bastı :) Yani çıkan sivilcelerin beni üzmesi gerekir normalde değil mi? Ama ben sivilce çıktıkça seviniyorum, ohh ohhh çıksınlar da altta sivilce mivilce kalmasın, hepsi yüzeye çıksın diyorum.
Henüz intihar girişiminde de bulunmadım :) depresyon vs de olmadı henüz. Tam tersi daha bi mutluyum, bu kadar süre ertelediğim tedaviye sonunda başlayabilmek beni mutlu yaptı.
Haaa kolestrolüm de harika çıktı, normal değerlere düşmüş. Bunda her sabah içtiğim portakal suyunun, sık sık yediğim bulgur pilavının ve hiç yemediğim kırmızı etin etkisi olduğunu düşünüyorum.
Çok şükür şimdilik her şey iyi gidiyor.
16 Kasım 2012 Cuma
Roaccutane - 10. Gün
10. günü de bitirdim çok şükür. Yüzüm hafiften kurumaya başladı, ama pul pul dökülme olmadı. Dudaklarım sağlam çok şükür, çünkü çok sık nemlendiriyorum.
Bir tane "voltran" sivilcem çıktı, 1 haftadır henüz geçmedi, ama küçülmeye başladı diyebilirim. Ayrıca 2 tane de içi dolu sivilcem var, sanırım ki onlar da büyüyecekler. Şu noktada çıkan sivilceleri gerçekten hiç umursamıyorum, çünkü bu sivilceler eskiden de çıkıyordu. Ama bu sefer öyle olmayacak inş, tedavi görüyorum ve bu sivilceler azalacak (AMİN).
Şu andaki en büyük şikayetim yüzümdeki kırmızılık diyebilirim, kıpkırmızıyım. Arada yüzüm çok feci yanıyor, buzdolabını açıp yüzümü soğutuyorum :)
Ellerim de çok sık kuruyor, sürekli nemlendiriyorum.
En çok dikkat ettiğim şey, havaların da yavaş yavaş soğuduğu şu günlerde, evden çıkarken mutlaka ellerimi ve dudaklarımı nemlendirmek. Yoksa çok feci oluyor.
Günde 2 kere (sabah-akşam) yüzümü temizleyiciyle yıkıyordum, bunu bire indirdim (sadece akşam). Sabahları sadece suyla yıkıyorum yüzümü. Bu sayede yüzümün daha az kuruduğunu hissediyorum.
Günde yaklaşık 4.5 litre (3 tane 1.5 litrelik şişe) su içiyorum. Yabancı forumlar roaccutane kullananların günde yaklaşık 1 galon (3.8 litre) su içmesini söylüyorlar.
Ben ayrıca günde 2 kupa yeşil çay içiyorum. Yeşil çayın her şeye faydası var bildiğiniz gibi.
Yediklerime dikkat ediyorum, kırmızı eti hayatımdan çıkardım, tatlıyı azalttım. Bu sayede sivilcelerim düzelirken, cillop gibi de olucam inş :)
Bazen (özellikle bilgisayara uzun süre, ara vermeden baktığımda) gözlerimde hafif yanma oluyor. Çok çok nadir bel ağrısı oluyor. Ama bunların hiç biri çekilmeyecek şeyler değil.
Şimdilik çok şükür iyiyim.
10 Kasım 2012 Cumartesi
Roaccutane - 4. Gün
Blogumu az çok takip edenler sivilce sorunu yaşadığımı bilirler. Yaklaşık 2 yıldır şiddetli bir şekilde yaşadığım bu sorundan kurtulmak için sanırım her şeyi denemişimdir: antibiyotik tedavileri, dışarıdan uygulanan kremler, jeller, her türlü koca karı ilaçları vs. Bu süreçte öğrendiğim tek şey sivilceleri geçirmek değil, kontrol altına alabilmek oldu. Yüzüm asla ve asla "0" sivilceli bir hale gelemedi, bazı günler yüzümü sivilceler bastı, bazı günler de görece olarak sivilcelerim söndü. AMA HİÇBİR ZAMAN YÜZÜM DÜZELMEDİ.
Tabi ki bana da o malum ilacı önerdiler. Ama ben yan etkilerinden ve internette okuduklarımdan dolayı bu ilaçtan o kadar çok korkuyordum ki, ömür boyu sivilceli gezmeyi göze almıştım.
Ama artık havlu attım. Çünkü artık her yeni çıkan sivilce daha derin izler bırakıyordu. Yüzümdeki sivilce lekelerinin haddi hesabı yoktu. Yani şöyle diyeyim, yüzümde kırmızı lekeli yerlerden orjinal ten rengim gözükmüyordu.
Ben de 7 Kasım 2012 itibarıyla roaccutane tedavisine başladım. Şansızlığım roaccutane'la birlikte zaten yükselecek olan kolestrolümün tedavi öncesinde de yüksek çıkması oldu. Ama doktorum yine de tedaviye başlamayı uygun gördü, sadece kan tahlillerini ayda bir yerine 2 haftada 1 vereceğim. Günlük 40 mg (sabah 20 mg, akşam 20 mg) olarak başladım. Bu arada kolestrolümün daha fazla yükselmemesi için yediklerime de dikkat etmeye başladım.
Blogumda bu süreci düzenli olarak paylaşmak, benim gibi tedavi gören veya göreceklere yol göstermek istiyorum. Neler yaşıyorum, neler kullanıyorum vs.. her şey blogumda yer alacak. İnşallah herkese faydalı olurum.
Gelelim ilk 4 günümün yorumlarına. Roaccutane'ın 2. günü sabah uyandığımda sol yanağımda 8 adet, içi irin dolu minik sivilce gördüm. Forumlardan bu sivilcelerin deli gibi büyüyeceğini, hatta birleşip voltranı oluşturacaklarını okumuştum. Bu yüzden çok korktum. Ama o sivilceler (nasıl oldu hala anlayabilmiş değilim) ertesi günü sönüp gittiler. 1-2 tane büyük sivilcem çıktı, ama bu sivilceler zaten çıkıyordu normalde de. BEN O YÜZDEN ROACCUTANE'A BAŞLADIM ZATEN :) Dolayısıyla bu sivilceler şu anda hiç moralimi bozmuyor. Henüz dudak kuruluğu yaşamıyorum, çünkü dudaklarımı çok düzenli bir şekilde nemlendiriyorum. Tabi ileride bu nemlendiriciler yeterli gelmeyecektir büyük ihtimalle. Yüzümde kuruma, pul pul dökülme de olmadı henüz. İlk haftanın sonunda başlıyormuş galiba bu durum. Şu andaki tek şikayetim yüzümün kızarması. İlacı kullanmaya başladığım günden beri kırmızı bir yüzle geziyorum. E o kadar da olsun artık, beni çok rahatsız etmiyor bu durum zaten. 3. gün ellerim kurumuştu (normalde elime pek nemlendirici sürmem), şimdi düzenli olarak elime krem sürüyorum ve kuruluk şikayetim de kalmadı.
Bu arada günde 4 litreye yakın su içiyorum. Bol su ilacın kalıntılarının vücuddan atılması için önemliymiş. Ayrıca vücudu da nemlendiriyormuş. Yediklerime dikkat ettiğimi söylemiştim, abur cuburu minimuma indirdim diyebilirim.
Şimdilik çok şükür her şey iyi başladı...
Tabi ki bana da o malum ilacı önerdiler. Ama ben yan etkilerinden ve internette okuduklarımdan dolayı bu ilaçtan o kadar çok korkuyordum ki, ömür boyu sivilceli gezmeyi göze almıştım.
Ama artık havlu attım. Çünkü artık her yeni çıkan sivilce daha derin izler bırakıyordu. Yüzümdeki sivilce lekelerinin haddi hesabı yoktu. Yani şöyle diyeyim, yüzümde kırmızı lekeli yerlerden orjinal ten rengim gözükmüyordu.
Ben de 7 Kasım 2012 itibarıyla roaccutane tedavisine başladım. Şansızlığım roaccutane'la birlikte zaten yükselecek olan kolestrolümün tedavi öncesinde de yüksek çıkması oldu. Ama doktorum yine de tedaviye başlamayı uygun gördü, sadece kan tahlillerini ayda bir yerine 2 haftada 1 vereceğim. Günlük 40 mg (sabah 20 mg, akşam 20 mg) olarak başladım. Bu arada kolestrolümün daha fazla yükselmemesi için yediklerime de dikkat etmeye başladım.
Blogumda bu süreci düzenli olarak paylaşmak, benim gibi tedavi gören veya göreceklere yol göstermek istiyorum. Neler yaşıyorum, neler kullanıyorum vs.. her şey blogumda yer alacak. İnşallah herkese faydalı olurum.
Gelelim ilk 4 günümün yorumlarına. Roaccutane'ın 2. günü sabah uyandığımda sol yanağımda 8 adet, içi irin dolu minik sivilce gördüm. Forumlardan bu sivilcelerin deli gibi büyüyeceğini, hatta birleşip voltranı oluşturacaklarını okumuştum. Bu yüzden çok korktum. Ama o sivilceler (nasıl oldu hala anlayabilmiş değilim) ertesi günü sönüp gittiler. 1-2 tane büyük sivilcem çıktı, ama bu sivilceler zaten çıkıyordu normalde de. BEN O YÜZDEN ROACCUTANE'A BAŞLADIM ZATEN :) Dolayısıyla bu sivilceler şu anda hiç moralimi bozmuyor. Henüz dudak kuruluğu yaşamıyorum, çünkü dudaklarımı çok düzenli bir şekilde nemlendiriyorum. Tabi ileride bu nemlendiriciler yeterli gelmeyecektir büyük ihtimalle. Yüzümde kuruma, pul pul dökülme de olmadı henüz. İlk haftanın sonunda başlıyormuş galiba bu durum. Şu andaki tek şikayetim yüzümün kızarması. İlacı kullanmaya başladığım günden beri kırmızı bir yüzle geziyorum. E o kadar da olsun artık, beni çok rahatsız etmiyor bu durum zaten. 3. gün ellerim kurumuştu (normalde elime pek nemlendirici sürmem), şimdi düzenli olarak elime krem sürüyorum ve kuruluk şikayetim de kalmadı.
Bu arada günde 4 litreye yakın su içiyorum. Bol su ilacın kalıntılarının vücuddan atılması için önemliymiş. Ayrıca vücudu da nemlendiriyormuş. Yediklerime dikkat ettiğimi söylemiştim, abur cuburu minimuma indirdim diyebilirim.
Şimdilik çok şükür her şey iyi başladı...
7 Kasım 2012 Çarşamba
24 Temmuz 2012 Salı
Argan Yağı ve Sivilceler
Argan yağını ilk olarak İngiltere'de yaşadığım dönemde duymuştum. Fas'ın sıvı altını orada oldukça popüler diyebilirim. Türkiye'de de artık o üne kavuşmuş gibi. Eeee bu kadar popüler bir ürünü denemeden olmazdı.
Biz müşteriler için işin en zor kısmı en hakiki, öz, doğal argan yağını bulabilmek. Her şeyde olduğu gibi bunda da işin cılkını çıkarmışız millet olarak. Bir sürü site var internette saf argan yağı sattığını iddia eden. Bu konuda çok bir bilgim olmadığı için size şu sitedeki argan yağı doğaldır diyemeceğim, ama yağ alırken mutlaka eco sertifikası olmasına özen gösterin.
Ben de her türlü sertifakası tam, % 100 doğal iddiasında (ve piyasadaki diğer muadillerine göre daha pahalı) bir argan yağı siparişi verdim geçenlerde. Her şeyde olduğu gibi sivilceler üzerinde de mucizevi etkilerinden bahsediliyordu çünkü. Düzenli olarak ben de yüzüme kullandım. Genelde akşamları temizlenmiş cildime 4-5 damla yağı yedirdim. Sabaha kadar bıraktım. Gelelim yorumlarıma:
-Kullandığım süre boyunca cilt altımda hiç olmadığı kadar fazla kistik sivilce çıktı. Hani deri altında olur da, baş vermez, öyle deri altında takılır. İşte onlardan bir sürü ve kocaman kocaman.
-Cildimin gerçekten daha fazla nemlendiğini hissettim ve gördüm.
-Lekeler üzerinde yüzümde bir etki göremedim, ama göğsümdeki bir sivilce lekesini birkaç kullanımda gerçekten azalttı.
Sonuç olarak o büyük büyük sivilceler gözümü çok korkuttu ve yağı kullanmayı bıraktım ve 3 günden beridir sivilcelerim sönmeye başladılar. Dolayısıyla bu sivilcelerin nedeni argan yağıdır diyebilirim.
Benim tavsiyem, sorunsuz ama kuru bir cildiniz varsa argan yağı kullanabilirsiniz. Artık sivilceleriniz tamamen bittiyse, fakat izlerden şikayetçiyseniz kullanabilirsiniz. AMA SİVİLCE PROBLEMİNİZ DEVAM EDİYORSA KESİNLİKLE ARGAN YAĞINI KULLANMAYIN!
Elimdeki argan yağını saçıma kullanmayı düşünüyorum artık. Saça da iyi geliyormuş. İlerde izlenimlerimi yazacağım.

-Argan ağacı-
11 Mart 2012 Pazar
Yves-Rocher Peeling Netteté Végétale
Yves-Rocher kartı çıkardığımda hediye olarak bana bu peelingi vermişlerdi.
Sivilceli cilde peeling kullanmanın iyi olmadığını bildiğim/duyduğum için uzun bir süre kullanmadım bu ürünü. Ama sonra hadi bir kere deneyeyim dedim. O gün bu gündür kullanıyorum.
Web'den:
Cildiniz cansız mı görünüyor? Arındırıcı Peeling, içerisindeki peeling özelliği taşıyan tahıllar sayesinde cildinizdeki sebum fazlasını, tüm kirleri ve ölü hücreleri yok eder. Kullanımı son derece kolay bu ürünle cildiniz derinlemesine temizlenerek, birkaç dakika içerisinde doğal aydınlığına yeniden kavuşur. Çok daha yumuşak ve temizlenmiş cildinizle kendinizi çok daha güzel hissedeceksiniz.
Haftada 1 kere kullanılması gerekiyor. Ben banyodayken ıslak yüzüme uyguluyorum. Öncelikle şunu belirtmem lazım, bu benim kullandığım ilk peeling. Bu yüzden yorumlarıma ne derece güvenilir bilemiyorum. Ama ben yine de izlenimlerimi anlatayım.
Çamur kıvamında, peeling özelliği oldukça kuvvetli bence. İçindeki partiküllerin biraz büyük olduğunu düşünüyorum, daha küçük olabilirdi. Sanırım zaten bu yüzden haftada 1 kere kullanılması gerekiyor. Organik bir ürün. Bu ürünü kullandıktan sonra cildim ferahlıyor, siyah noktalarım azaldı, sivilceli cilde peeling kullanmanın zararlı olduğunun da koca bir yalan olduğunu gördüm. 27 TL civarı bir fiyatı vardı, arada indirime giriyor. İndirimdeyken alınıp denenebilir. Özellikle yağlı cildi olanların memnun kalacağını tahmin ediyorum.
8 Ocak 2012 Pazar
Uni Face Pad (Yağlı Ciltler İçin)
Bugün size hem makyaj çıkaran, hem de peeling yapan bir ped tanıtacağım.
UNİ markası bu amaçla 2 ayrı ürün çıkarmış. Biri normal/kuru ciltler için olan, mavi renkli ürün. Aloe vera ve papatya özleri içeriyor. Benim tanıtacağım ise üstteki sarı olan. Greyfurt özlü, yağlı ciltler için. Bir kutuda toplam 40 adet ped var.
Vaatleri: İçerdiği salisilik asit ve greyfurt sayesinde, sivilceli, problemli, yağlı ciltlerin temizliğinde ve parlaklığın giderilmesinde ferahlık veren çift taraflı, nemli yüz bakım pedleri. Greyfurt cildi yağ ve bakterilerden arındırır, canlandırır. Salisilik asit gözenekleri derinlemesine temizler ve sıkılaştırır.
Kullanım: Peeling yüzeyi ile cilde dairesel hareketlerle masaj etkisi oluşturur. Diğer yumuşak yüzeyin emici özelliği ile kirlerin ve yağların uzaklaştırılmasını sağlar.
Kağıt üzerinde mükemmel görünüyor, peki ya gerçekte? Bahsedildiği gibi ürünün 2 tarafı, 2 farklı amaç için tasarlanmış. Bir taraf peeling için, bir taraf da makyaj temizleme için. Peeling için olan tarafı resmen keçe gibi. Keçeyi hafif ıslatıp yüzünüze sürdüğünüzü düşünün. Bilmiyorum belki ıslanan keçe bu pedlerden daha yumuşaktır...Bu pedler yüzü çizmekten, tahriş etmekten başka hiçbir işe yaramıyor, kaldı ki peeling yapacaklarmış (!). Peelingden kasıtları yüzü tıraşlamaksa evet doğru.
Gelelim öbür yumuşak, makyaj temizleyen tarafa. O taraf bile yumuşak değil bir kere. Ayrıca ürün bence yeterince nemli değil, dolayısıyla bu derecede kuru bir ürün makyaj falan çıkaramaz, ki çıkaramıyor da.
Zaten saçmalık şurdaki, ürünün 2 tarafında da aynı özler var, ama sen bir tarafıyla peeling yapın, bir tarafıyla da makyaj temizleyin diyorsun. Saçma...
Ben bu ürünü çöpe atmadan önce size de haber vereyim dedim ki, paranızı (7-8 TL de olsa) çöpe atmayasanız.
Çoook vasat bir ürün, yüzünüze bu kötülüğü yapmayın.
Vaatleri: İçerdiği salisilik asit ve greyfurt sayesinde, sivilceli, problemli, yağlı ciltlerin temizliğinde ve parlaklığın giderilmesinde ferahlık veren çift taraflı, nemli yüz bakım pedleri. Greyfurt cildi yağ ve bakterilerden arındırır, canlandırır. Salisilik asit gözenekleri derinlemesine temizler ve sıkılaştırır.
Kullanım: Peeling yüzeyi ile cilde dairesel hareketlerle masaj etkisi oluşturur. Diğer yumuşak yüzeyin emici özelliği ile kirlerin ve yağların uzaklaştırılmasını sağlar.
Kağıt üzerinde mükemmel görünüyor, peki ya gerçekte? Bahsedildiği gibi ürünün 2 tarafı, 2 farklı amaç için tasarlanmış. Bir taraf peeling için, bir taraf da makyaj temizleme için. Peeling için olan tarafı resmen keçe gibi. Keçeyi hafif ıslatıp yüzünüze sürdüğünüzü düşünün. Bilmiyorum belki ıslanan keçe bu pedlerden daha yumuşaktır...Bu pedler yüzü çizmekten, tahriş etmekten başka hiçbir işe yaramıyor, kaldı ki peeling yapacaklarmış (!). Peelingden kasıtları yüzü tıraşlamaksa evet doğru.
Gelelim öbür yumuşak, makyaj temizleyen tarafa. O taraf bile yumuşak değil bir kere. Ayrıca ürün bence yeterince nemli değil, dolayısıyla bu derecede kuru bir ürün makyaj falan çıkaramaz, ki çıkaramıyor da.
Zaten saçmalık şurdaki, ürünün 2 tarafında da aynı özler var, ama sen bir tarafıyla peeling yapın, bir tarafıyla da makyaj temizleyin diyorsun. Saçma...
Ben bu ürünü çöpe atmadan önce size de haber vereyim dedim ki, paranızı (7-8 TL de olsa) çöpe atmayasanız.
Çoook vasat bir ürün, yüzünüze bu kötülüğü yapmayın.
10 Kasım 2011 Perşembe
Sivilce Tecrübelerim
Blogumda biraz gezinen herkes sivilce sorunum olduğunu bilir :(
Ergenliğim ve sonrası pürüzsüz bir ciltle geçti. Ne bir sivilce, ne bir leke, ne siyah nokta vs vs. Sonra 24 yaşımda yaşadığım bir stres sonrası çenemde sivilceler çıkmaya başladı. 2-3 tane çıkıyordu, 1-2 hafta kendi kendine takılıp sonra sönüyordu. Bu yüzden hiç umursamadım bile. Allah'ım keşke o zamanlardan önlemimi alsaymışım.
Birkaç sene çenemdeki sivilcelerim ve ben beraber yaşadık. O zaman bir ara doktora gittim, bana hemen roaccutane verdi. İnternetten yorumları okuyunca bu kadarcık sivilceye bu ilaca ne gerek var dedim ve kullanmadım. Kendi kendime kil maskeleriyle sivilceleri geçirmeye çalıştım ve kil maskelerinden geriye kalan yüzümdeki kıllar oldu maalesef :(
Daha sonra 28 yaşında başka bir stres yaşadım ve çenemdeki sivilceler tüm yüzüme dağılmaya başladı (bir yerde okumuştum, yüzdeki sivilcelerin çıktığı yerler farklı rahatsızlıklara işaret ediyormuş. Mesela çenedeki sivilceyle yanaktaki sivilce aynı şeylerle geçmezmiş). İnsan içine çıkamıyordum. Hani hep derler ya tüm bakışlar üzerimdeydi diye. İnanın aynen öyleydi. Hele hiç unutmam bir kere dolmuşta yanıma orta yaşlı bir kadın oturdu, yol boyunca kafasını çevirip yüzüme baktı, arada da yarabbi şükür gibi bir şeyler dedi durdu. O gün gerçekten çok üzülmüştüm.
O süreçte aklınıza gelebilecek her formülü denedim. Ayva çekirdeğinden yapılan solüsyon, kantaron yağı, limon yağı, lavanta kürleri, soğan kürleri, gümüş suları...Ve her çeşit kozmetik ürün.
Artık bu konularda o kadar deneyimliyim ki bir kişide işe yarayan bir ürünün diğer kişide işe yaramayabileceğini çok iyi biliyorum. Yine de bende işe yarayan şeyleri yazmak istedim. Okuyan 100 kişiden 1 kişide işe yarasa bile kardır diye düşünüyorum.
Sabah akşam yüzümü kükürtlü sabunla yıkıyorum. 3-4 TL'lik bir şey. Ama bende işe yarıyor.
Daha sonra yüzümü elma sirkesi-gül suyu karışımıyla tonikliyorum. Bire bir ölçülerde elma sirkesini ve saf gül suyunu karıştırıp bir şişeye koydum. Kullanmadan önce çalkalıyorum, daha sonra ıslatılmış pamuğa sürüp yüzüme uyguluyorum (Yüzünüze tonik sürmeden önce pamuğunuzu ıslatın ve pamuktan fazla suyu sıkın. Kuru pamuğa ürün sürünce pamuk ürünün çoğunu emiyor, yazık oluyor). Bu tonik özellikle lekelere çok çok iyi geliyor, ayrıca cildimi gençleştirdi sanki.
Geceleri her zaman olmasa da bazen yüzüme isotrexin sürüyorum. Sivilce kurutmada çok etkili bana göre.
Yine bazen bepanthen krem sürüyorum (sadece geceleri). Bu kremin de lekelere iyi geldiğini düşünüyorum.
Denediğim o kadar şeyin arasında bana en çok bu saydığım ürünler yaradı. Yüzümde sivilceler nerdeyse hiç yok, lekelerim de açılmaya başladı. İnş daha da iyi olur. İnş sizler de sivilcelerinize elveda dersiniz en kısa zamanda.
Ergenliğim ve sonrası pürüzsüz bir ciltle geçti. Ne bir sivilce, ne bir leke, ne siyah nokta vs vs. Sonra 24 yaşımda yaşadığım bir stres sonrası çenemde sivilceler çıkmaya başladı. 2-3 tane çıkıyordu, 1-2 hafta kendi kendine takılıp sonra sönüyordu. Bu yüzden hiç umursamadım bile. Allah'ım keşke o zamanlardan önlemimi alsaymışım.
Birkaç sene çenemdeki sivilcelerim ve ben beraber yaşadık. O zaman bir ara doktora gittim, bana hemen roaccutane verdi. İnternetten yorumları okuyunca bu kadarcık sivilceye bu ilaca ne gerek var dedim ve kullanmadım. Kendi kendime kil maskeleriyle sivilceleri geçirmeye çalıştım ve kil maskelerinden geriye kalan yüzümdeki kıllar oldu maalesef :(
Daha sonra 28 yaşında başka bir stres yaşadım ve çenemdeki sivilceler tüm yüzüme dağılmaya başladı (bir yerde okumuştum, yüzdeki sivilcelerin çıktığı yerler farklı rahatsızlıklara işaret ediyormuş. Mesela çenedeki sivilceyle yanaktaki sivilce aynı şeylerle geçmezmiş). İnsan içine çıkamıyordum. Hani hep derler ya tüm bakışlar üzerimdeydi diye. İnanın aynen öyleydi. Hele hiç unutmam bir kere dolmuşta yanıma orta yaşlı bir kadın oturdu, yol boyunca kafasını çevirip yüzüme baktı, arada da yarabbi şükür gibi bir şeyler dedi durdu. O gün gerçekten çok üzülmüştüm.
O süreçte aklınıza gelebilecek her formülü denedim. Ayva çekirdeğinden yapılan solüsyon, kantaron yağı, limon yağı, lavanta kürleri, soğan kürleri, gümüş suları...Ve her çeşit kozmetik ürün.
Artık bu konularda o kadar deneyimliyim ki bir kişide işe yarayan bir ürünün diğer kişide işe yaramayabileceğini çok iyi biliyorum. Yine de bende işe yarayan şeyleri yazmak istedim. Okuyan 100 kişiden 1 kişide işe yarasa bile kardır diye düşünüyorum.
Sabah akşam yüzümü kükürtlü sabunla yıkıyorum. 3-4 TL'lik bir şey. Ama bende işe yarıyor.
Daha sonra yüzümü elma sirkesi-gül suyu karışımıyla tonikliyorum. Bire bir ölçülerde elma sirkesini ve saf gül suyunu karıştırıp bir şişeye koydum. Kullanmadan önce çalkalıyorum, daha sonra ıslatılmış pamuğa sürüp yüzüme uyguluyorum (Yüzünüze tonik sürmeden önce pamuğunuzu ıslatın ve pamuktan fazla suyu sıkın. Kuru pamuğa ürün sürünce pamuk ürünün çoğunu emiyor, yazık oluyor). Bu tonik özellikle lekelere çok çok iyi geliyor, ayrıca cildimi gençleştirdi sanki.
Geceleri her zaman olmasa da bazen yüzüme isotrexin sürüyorum. Sivilce kurutmada çok etkili bana göre.
Yine bazen bepanthen krem sürüyorum (sadece geceleri). Bu kremin de lekelere iyi geldiğini düşünüyorum.
Denediğim o kadar şeyin arasında bana en çok bu saydığım ürünler yaradı. Yüzümde sivilceler nerdeyse hiç yok, lekelerim de açılmaya başladı. İnş daha da iyi olur. İnş sizler de sivilcelerinize elveda dersiniz en kısa zamanda.
14 Eylül 2011 Çarşamba
Clinique Anti-blemish Solutions Clearing Concealer (Yeşil)
Clinique Anti-blemish serisinin sonuna geldik (niyahet!!). En son assolistler çıkar normalde, ama ben sona bu serinin en en kötü ürününü sakladım. Yeşil renkli kapatıcısını.
Yeşil renginin nedeni kırmızı sivilce izlerini kapatmak. Bildiğiniz gibi karşıt renklerin birbirlerini kapatma özellikleri vardır.
İşini ne kadar iyi yaptığını fotoğraftan görebilirsiniz (!). Lekeleri gerçekten çok iyi kapatıyor, AMA YEŞİL RENKLE. Kapatıcıyı elle uyguladım aynı, fırçayla uyguladım aynı. Ne yaparsam yapayım hiçbir şekilde bu ürünü cildime yediremedim. Hadi uzaylılar gibi yeşil bir yüzle dolaşmayı kabul edeyim yeter ki sivilcelerimi geçirsin desem o da yok. Cildi acayip kurutuyor, sivilcelere hiçbir faydası yok. Üstüne fondöten sürüp yeşilliği kapatayım diyorum, fondöteni de mahvediyor. Resmen kabus gibi yahu. Clinique bu ürünü kafası iyiyken mi çıkardı acaba? ÇOOOOOOOOOOKKK KÖÖÖÖÖTÜÜÜÜÜÜÜ.
Yeşil renginin nedeni kırmızı sivilce izlerini kapatmak. Bildiğiniz gibi karşıt renklerin birbirlerini kapatma özellikleri vardır.
Benzer mantıkla, göz altı morlukları için de sarı renkli bir kapatıcı kullanmak gerekli.
Neyse biz konumuza geri dönelim. Clinique bu serideki tüm ürünler gibi, bu ürüne de salisilik asit koymuş akneleri geçirmesi için. İşte aynı anda hem akneleri tedavi etsin, hem de lekeleri kapatsın dersen 2si de olmaz sevgili Clinique'cim.
Etiketler:
cilt bakımı,
Clinique,
kapatıcı,
sivilce
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)